ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd
<p>ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ (UABD), ISSN numarası 2757-6469 olan uluslararası hakemli bir dergidir. 2021 yılına kadar yılda bir kez yayınlanırken, 2021 yılında Mayıs ve Aralık aylarında, 2022 yılından itibaren ise Ocak-Mart-Mayıs-Ekim ve Aralık aylarında yılda 5 kez yayınlanacaktır.</p>Doç. Dr. Vedat YILMAZtr-TRULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ2757-6469The Sociopolitical Analysis of Turkish Identity as a Civilization-Forming Identity
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/330
<p>Identity is the sense of identification with and attachment to a place, a group or an object in order for a person or a community to feel physically and psychologically secure. Identity is made up of many parameters and changes and transforms over time. Identity is constructed through Otherness. In this respect, when we look at the trajectory of Turkish identity in outline, it is seen that the Turkish identity, which was formed in Central Asia and shaped through Otherness against China, spread to the Caucasus, Balkans, Europe and Anatolia with the 1071 Malazgirt Victory through migrations. The Turkish identity, which came to the forefront with state building, organization and military victories, gained the ability to establish civilization after being honoured with Islam. In this context, in this article we analyse the construction of Turkish national identity, and its national building strategies as well as its creative character of civilization throughout the history with broader perspective.</p>Hüsamettin İNAÇAli BUDAK
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482 Havacılık Sektöründe Organizasyonel Kültürün Güvenlik Yönetim Sistemlerine Etkisi: İkincil Veri Analizi
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/319
<p><em>Havacılık sektörü, güvenlik standartlarının sürekli olarak iyileştirilmesi gereken, yüksek riskli bir endüstridir. Bu bağlamda, güvenlik yönetim sistemlerinin etkinliği, sadece teknolojik altyapıya değil, aynı zamanda organizasyonel kültüre de büyük ölçüde bağlıdır. Organizasyonel kültür, çalışanların tutumları, değerleri ve davranış biçimlerini şekillendirerek, güvenlik önceliklerinin belirlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışma, havacılık sektöründeki organizasyonel kültürün güvenlik yönetim sistemlerine olan etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, ikincil veri analizi kullanarak, organizasyonel kültür ile güvenlik yönetim sistemleri arasındaki ilişkiyi araştıran önceki literatürü derlemektedir. Ayrıca, başarılı havacılık şirketlerinin vaka analizleri üzerinden organizasyonel kültürün güvenlik uygulamaları üzerindeki etkisi detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Özellikle, Southwest Airlines ve Emirates gibi örneklerde, güçlü bir organizasyonel kültürün güvenlik yönetim sistemlerinin başarısını nasıl desteklediği incelenmiştir. Sonuç olarak, organizasyonel kültürün güvenlik yönetim sistemlerinin başarısı üzerinde belirgin bir etkisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Çalışanların güvenlik konusundaki sorumluluk bilinci, açık iletişim, liderlik ve katılım gibi kültürel faktörler, havacılık şirketlerinin güvenlik performansını doğrudan etkilemektedir. Bu bulgular, havacılık endüstrisinde güvenlik stratejilerinin yalnızca prosedürel değil, aynı zamanda kültürel bir boyutla da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çalışma, havacılık sektöründe güvenliği artırmaya yönelik öneriler sunarak, organizasyonel kültürün güvenlik yönetim sistemlerine nasıl entegre edilebileceğine dair derinlemesine bir bakış açısı sunmaktadır.</em></p>Mesut ÖZTIRAK
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Yeşil Örgüt Kimliği: Bir ölçek Uyarlama Çalışması
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/331
<p><em>Bu araştırmanın amacı Yu-Shan Chen (2011)’in geliştirmiş olduğu “Yeşil örgüt kimliği ölçeği” nin çalışanların yeşil örgüt kimliği düzeylerinin belirlenmesi amacıyla Türkçe’ye uyarlanması, geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Nicel araştırma modeli ile tasarlanan çalışmanın evrenini İstanbul’da faaliyet gösteren sağlık sektörü ve eğitim sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmanın pilot uygulamasının örneklem grubu n1=159 sağlık sektörü çalışanından oluşmaktadır. İkinci asıl uygulamada ise n2=174 eğitim sektörü çalışanına ulaşılmıştır. Ölçeğin orijinali 6 madde ve tek faktörden oluşmaktadır. Ölçme aracını Türkçeye uyarlamak için çeviri ve yeniden çeviri tekniği kullanılmıştır. Ölçme aracının yapı geçerliliğini belirlemek için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. Bulgular, altı maddelik ölçüm aracının yeterli uyum iyiliği değerleri gösterdiğini ortaya koymuştur. Analiz sonuçlarına göre X<sup>2</sup>/sd (p) = 2,049 (p=0,030); SRMR= 0,033; GFI= 0,965; NNFI= 0,962; CFI= 0,977; RMSEA=0,078 ve Faktör yükü=0,51 / 0,87 olarak tespit edilmiştir. Ölçeğin tümüne ait Cronbach Alpha katsayısı 0,84 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, Türkçeye uyarlanan ölçme aracının 6 madde ve tek faktörlü boyutunun geçerli ve güvenilir olduğunu göstermektedir. Bu ölçüm aracının, çalışanların yeşil örgüt kimliği algılarını ölçmek için kullanılabilecek yararlı bir kaynak olarak hizmet edebileceği öngörülmektedir</em></p>Vildan BAYRAM
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Fernando Arrabal'ın Tiyatro Metinlerindeki Uyumsuzluğun Francisco Goya’nın Eserlerindeki Karşılığı
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/338
<p>Fernando Arrabal'ın absürt tiyatro metinleri ile Francisco de Goya’nın eserleri arasında ciddi bir dil benzerliği olduğu görülmektedir. Absürt tiyatro geleneğinin en önemli temsilcilerinden olan Arrabal’ın dili ve Romantizm döneminin büyük sanatçılarından Goya’nın grotesk eserleri, yaşadıkları dönemlerin sosyal, politik ve toplumsal çalkantılarını uyumsuz, akıldışı, tekinsiz ve yergi içeren alegorik anlatımları bakımından sanatsal dil anlamında çok önemli farklılıklar yaratmışlardır. Arrabal, hem insanın varoluşsal çelişkilerini, hem de akıl ve akılsızlıkları arasındaki irrasyonelliği ve kaotik yaşam deneyimlerini ele almaktadır. Goya ise özellikle "Caprichos" ve "Savaşın Felaketleri" gravür serisi gibi eserlerinde insanlığın akılsızlığından doğan karanlık yüzü, vahşeti ve irrasyonalizmi delilik metaforuyla insanı yapı bozuma uğratarak aktarmaktadır. Bu bağlamda mevcut çalışma, her iki sanatçının eserleri arasında dikkat çekici paralellikler ve tematik bağları ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda çalışmada, her iki isim üzerinden absürtlük ve grotesk kavramlarının arasındaki farklar ve benzerlikler de ortaya konularak ilgili konu özelinde bulunan sınırlı alan yazına önemli katkılar sunacaktır. Ayrıca, her iki isim özelinde tartışılan kavramların veya bu kavramlarla ilişkilendirilirmiş sanatsal biçimin neden çok çarpıcı olduğuna dair estetik algı tartışılmıştır. Çalışmanın sonucunda, araştırma yöntemlerinden gösterge bilimsel analiz yöntemi kullanılarak, ifade edilen dönüşümü açıklayan aktarımlara karşılık gelen sanat eserlerinden somut örnekler verilmiştir. Sonuç olarak çalışma, Arrabal’ın absürt tiyatro metinleri ile Goya’ın özellikle gravür baskı resimleri arasındaki ilişkiyi absürt ve grotesk üzerinde açıklanmış ve her iki sanatçının dönemleriyle birlikte sanatlarının neden çok önemli olduğuna dair sorulara cevap vermektedir.</p>Mehmet Sıddık TURAN
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Millî Eğitim Bakanlığı Ödül Sisteminin Adaleti: Genel İdari-Yardımcı ve Teknik Hizmetler Sınıfı Personeline Yansıması
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/323
<p><em>Millî Eğitim Bakanlığı ödül sistemi, çalışanların performansını ödüllendirmek ve başarılarını takdir etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu çalışma, Millî Eğitim Bakanlığı ödül sisteminin, genel idari, yardımcı ve teknik hizmetler sınıfındaki personel açısından adil olup olmadığını değerlendirmektedir. Bakanlık tarafından uygulanan mevcut ödül kriterlerinin büyük ölçüde öğretmenler ve öğretmen kökenli idari personel üzerine yoğunlaştığı gözlemlenmiştir. Araştırma, 2022 ve 2023 yıllarında ödül alan personellerin unvanlarına göre dağılımlarını inceleyerek, idari personelin bu süreçte göz ardı edildiğini sayısal verilerle ortaya koymaktadır. Betimsel analiz ve doküman analizi yöntemleri kullanılarak yürütülen çalışmada, ödül yönergesi ve ekleri derinlemesine incelenmiş, idari personelin katkılarının nasıl yeterince ödüllendirilmediği açıklanmıştır. Çalışma, ödül sisteminin adaletsizliklerine dikkat çekerken, daha adil ve kapsayıcı bir sistemin nasıl oluşturulabileceğine dair öneriler sunmaktadır.</em></p>Nurullah SOLAKCennet ÇİLEK
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Examples of Some French Ethnographic Studies on Algerian Society During The Colonial Period (Eurasian Society As A Model)
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/333
<p>Abstract</p> <p>Ethnography created a source of anxiety for France when it prepared the project to occupy Algeria. The project was built on ethnographic and sociological studies carried out by men of scientific missions and travelers, in which French orientalists made great efforts to study Algerian society and get to know its various components since they first set foot on the land of Algeria. The exploratory process of the Algerian social reality by the French army was based mainly on field investigation and observations. The form of investigation dominated French ethnographic research in Algeria, and resorting to such ethnographic investigations was dictated by the urgent need for information and data about Algerian society so that the appropriate strategy could be set that would allow for total control. Finally, this study reveals the reality of French ethnographic studies in Algeria, in addition to the purpose of the huge number of these studies, most of which serve the French settlement project in Algeria.</p>Hüsamettin İNAÇAbdelhamid BERREGUIAAymene HADJI
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Aciliyet ve Kıtlık Algısı Oluşturmak Amacıyla Arayüz Tasarımlarında Kullanılan Karanlık Örüntülerin (Dark Patterns) Kullanıcı Deneyimlerine Etkilerine Yönelik Bir Araştırma
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/334
<div><em><span lang="EN-US">Bu araştırmada, bilişsel önyargılar ve ikna edici teknolojiler kullanılarak hazırlanan karanlık örüntülerin, aciliyet ve kıtlık algısıyla kullanıcıların tutum ve davranışları üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, karanlık örüntülerin oluşum süreci, grafik arayüz tasarımlarındaki fiziksel ve yapısal dönüşümlerden başlanarak tüm bağlantıları ile incelenmiştir</span><span class="shorttext"><span lang="EN-US">. </span></span></em><em><span lang="TR">Bu inceleme sonucunda, iyi tasarımın en önemli niteliği olan ikna ediciliğin etik çerçevesi araştırılmış ve günümüzde bu sınırların ötesine geçen ikna edici tasarımlar tespit edilmiştir. Tasarımlar, evrensel etik anlayışı doğrultusunda incelenmiş ve kullanıcıların rasyonel kararlarını manipüle eden karanlık örüntü tekniklerine hangi ölçülerde maruz kaldıkları araştırılmıştır. </span></em><em><span lang="TR">Araştırmada elde edilen bulgulara göre, katılımcıların neredeyse tamamının birçok platformda aciliyet ve kıtlık algısı oluşturan karanlık örüntülere maruz kaldığı belirlenmiştir. Ağırlıklı olarak web sayfaları ve mobil uygulamalar olmak üzere; kullanıcıların oyun konsolları, televizyon, gazete, mağaza vitrinleri ve basılı yayınlarda karanlık örüntüleri deneyimledikleri sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların karanlık örüntülerde sunulan içerik bilgisine yönelik görüşleri değerlendirilmiş ve sunulan bilgilerin doğruluğuna yönelik eğilimin kararsız olma yönünde olduğu görülmüştür. Takip eden eğilimler ise, bilgilerin doğruluğuna inanmama ve akabinde doğruluğuna inanma olmuştur. Aciliyet ve kıtlık etkisi veren karanlık örüntülerin, katılımcıların kararlarını etkileme durumlarına yönelik sonuçlar değerlendirildiğinde ise, çoğu katılımcının kararlarının etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, bu çalışmanın temel aldığı problem olan “karanlık örüntülere karşı kullanıcılara farkındalık kazandırılması” gerekliliği araştırma sonuçlarına göre nicel bulgularla desteklenmiştir.</span></em></div>Ömer ERDEM
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482BIST Ana Sektör Endeksleri Arasındaki Bağlantılılık İlişkileri: TVP-VAR Yaklaşımı
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/335
<p><em>BIST endeksleri Türkiye ekonomisindeki piyasaların genel çerçevesini anlamak adına kullanılan önemli göstergelerdendir. Bu endeksler pazarın genel durumunu ölçen ve pazarla ilgili bilgi sağlayan rakamlardan oluşan ölçütlerdir. Bu bağlamda endekslerle ilgili yapılacak dinamik bağlantılılık analizi, ekonomik ve özellikle finansal anlamda bilgiler sağlanmasına yardımcı olacaktır. Bu çalışmanın amacı; ana sektör borsa endeksleri olan BIST mali, BIST hizmet, BIST sınai ve BIST teknoloji endeksleri arasında dinamik bağlantılılığın varlığını tespit etmek ve olası etkilerini analiz etmek bu endeksler arasındaki volatilite yayılımını inceleyerek, elde edilen bulgular ışığında yatırımcılara, akademisyenlere öneriler sunmaktır. Bu doğrultuda, 02.01.2014-31.12.204 yılları arası günlük kapanış verileri kullanılarak bu endeksler arasındaki dinamik ilişki ve volatilite yayılımı, Zamanla Değişen Parametreli Vektör</em> <em>Otoregresif (TVP-VAR, Time-Varying Parameter Vector Autoregressive) modeli kullanılarak analiz edilmiştir.</em></p>Ayşegül TOY
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Erzurum Yöresi Ağıtlarının Sosyokültürel İşlevleri Üzerine Bir İnceleme
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/336
<p style="font-weight: 400;"><em>Ağıtlar, ölüm, ayrılık ve sevda gibi derin duygusal deneyimlerin ezgili anlatımlarıdır. Bu araştırma, Erzurum yöresine ait ağıtların tematik ve müzikal özelliklerini analiz ederek kültürel kimlik oluşumundaki rolünü belirlemeyi amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak, TRT Türk Halk Müziği repertuvarındaki 268 türkü arasından ağıt olarak sınıflandırılan 10 eser incelenmiştir. Analiz sürecinde ağıtların tematik içerikleri, makam dizileri, usulleri ve kültürel bağlamları ele alınmıştır. Bulgular, Erzurum ağıtlarında en yaygın temanın aşk ve sevda olduğunu, müzikal açıdan ise ağıtların genellikle Hüseyni makamında ve 10/8’lik usulde icra edildiğini göstermektedir. Sonuçlar, Erzurum ağıtlarının yalnızca bireysel duyguların ifadesiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda toplumsal hafızanın korunması, kültürel kimliğin inşası ve kuşaklar arası aktarımda önemli bir işlev üstlendiğini ortaya koymaktadır.</em></p> <p style="font-weight: 400;"><em> </em></p>Emirhan GÜLER
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Virtual Simulation in Healthcare Education: Trends, Applications, and Future Directions
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/337
<p><strong>Abstract</strong></p> <p><em>Virtual Reality technology is reshaping healthcare education by offering immersive and interactive learning experiences that surpass conventional methods. This study explores current trends, applications, and future directions of VR in healthcare education, emphasizing its role in augmenting learning outcomes and enhancing patient care. VR applications in medical education allow students to participate in realistic simulations of surgical procedures and patient care scenarios, fostering the acquisition of practical skills and decision-making abilities. These simulations standardize training protocols and ensure consistent evaluation of clinical competency, thereby improving patient safety. The integration of VR in medical training addresses challenges related to accessibility and inclusivity by democratizing access to high-quality education regardless of geographical or physical constraints. This study employs a semi-exploratory approach to assess the acceptance and effectiveness of VR simulations in healthcare training. The research underscores the positive impact of a strong sense of presence on behavioral intentions towards VR learning. However, it notes a negative correlation between spatial presence and knowledge improvement, underscoring the necessity for improved measurement tools and further research. As VR evolves within healthcare education, comprehending these dynamics becomes crucial for optimizing educational strategies and outcomes. In conclusion, VR technology holds immense promise for transforming healthcare education by offering unparalleled immersive experiences that enhance learning effectiveness and clinical competency. By addressing accessibility barriers and refining simulation methodologies, VR not only enriches educational experiences but also contributes significantly to improving patient care standards. Future research should continue to explore the nuanced aspects of VR integration in healthcare education.</em></p>Hina ZAHOORNasir MUSTAFA
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Political Philosophy Of Ibn Rushd
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/339
<p><em>Ibn Rushd, known as Abu al Walid, is one of the most important philosophers of Andalusia. As he was the great commentator of Aristotle's philosophy, the West had the opportunity to get to know Aristotle again. He wrote works on subjects such as literature, law, medicine and theology. These works later became the source of many academic studies on metaphysics, nature, religion-philosophy relationship. Being a systematic philosopher and coming from the Aristotelian tradition led him to turn to legal and political philosophy with an academic interest. These studies enabled Ibn Rushd to become a renowned scholar in the field of law and politics as well as a philosopher. </em><em>His work ‘Telhisü's Siyase li Eflatun’ is his most important work on politics. He wrote his works in Arabic. In addition to this book being a summary of Plato's State, Ibn Rushd criticises Plato's views in most parts of the work and presents his own political thought. The most important point where Ibn Rushd differs from Plato is the value he places on human will. He emphasises that natural determinism cannot be in question in human-specific things. Ibn Rushd argues that for the realisation of the virtuous city, there may be other ways other than the one proposed by Plato, and that one should not be as pessimistic as Plato in this regard. According to Ibn Rushd, political morality is provided by hegomanic power. In Ibn Rushd, political idealism and the politics of morality are united. According to him, politics are actions that represent the common good of the people. The principles of good, truth, dignity and virtue constitute the essence of morality, and by this essence is meant universal characteristics that do not change. The main purpose of political ethics is to prepare the individual and the city, to bring them to perfection and to manage them. For this purpose, Ibn Rushd considered politics and morality as a whole. In this study, we will try to present the short biography and general philosophy of Ibn Rushd, whose political and moral philosophy we will study, in the context of political and moral philosophy. In addition to literature review, descriptive and historical research method was used in the study.</em></p>Ali Fuat GÖKÇEMuhammed AKSUNazım FATSA
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Ayntablı Hâfız Abdülmecidzâde Dîvânında Yer Alan Meclis ve Meclise Ait Unsurlar Üzerine Bir Değerlendirme
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/342
<p><sup> Klâsik Türk edebiyatı asırlar süren bir edebiyat dönemidir. Bu dönem edebî muhtevasını Arap ve Fars edebiyatı temelleri üzerine inşa etmiştir. Klasik Türk edebiyatı; klasik dönem Türk edebiyatı, divan edebiyatı, yüksek zümre edebiyatı gibi isimlerle anılmıştır. Bu dönemde ele alınan eserlerde (şiirlerde) edebî muhteva sevgili ve âşık üzerine kurulmuştur. Şiirlerde sevgili çeşitli yönleri ile ele alınmış, benzetmeler ile dilin bütün güzellikleri kullanılarak tasfir edilmiştir. Divân edebiyatında sevgili, âşıkları ile meclislerde gününü gün eden eğlencesine düşkün ve âşığına yan bakışları ile ıstırap veren bir güzeldir. </sup><sup>Divân şairlerinin yazdıkları şiirler mazmunlarla dolu kapalı anlamlar içermektedir. Klâsik Türk edebiyatı araştırmacıları yıllarca bu mazmunlar üzerine çalışmalar yapmış, şairlerin toplum kültüründen uzak kalıp kalmadıkları şairlerin kullandıkları mazmunlar ile çözümlenmeye çalışılmıştır. Divân edebiyatı şairleri şiirlerini ele alırken toplumdan tamamen soyutlanmamış, toplum ile ilgili konuları klâsik şiir anlayışı ile kaleme almıştır. </sup><sup>Türk edebiyatının önemli dönemlerinden olan İslamiyet etkisindeki Türk edebiyatının da bir kısmı daha çok didaktik, dinî; bir kısmı da millî ve mahallî konuları içeren eserler vermiştir. Konu, dil ve anlatım, üslup, kullanılan ölçü ve kafiye gibi pek çok özellik dikkate alındığında İslamiyet etkisindeki Türk edebiyatının klâsik edebiyat ve halk edebiyatı olmak üzere ikiye ayrıldığı görülmektedir.</sup><sup>‘’Klâsik Türk edebiyatı Arap ve Fars edebiyatı temelleri üzerine kurulmuş ve etkisinde kalmıştır.’’ denilse de gelenekle yetişmiş, Osmanlı toprakları içerisinde büyümüş şairler yüzyıllar süren tarihi mirası eserleriyle geleceğe taşımayı başarmışlardır. Klâsik Türk şiirinin kaynakları arasında Arap ve Fars edebiyatının etkisi, fenni ilimler, beşerî bilimler, mitoloji vb. gibi unsurlar gösterilse de şairin içinde yetiştiği toplum, geçmişten gelen örf ve onun şiiri ele alış biçimini etkilemiştir.</sup><sup> Bu çalışmada toplumsal hayatın unsurlarından meclis kültürü ve meclise ait kavramlar, 17. yüzyıl da yaşamış olan Ayıntablı Hâfız Abdülmecidzâde divanından hareketle incelenmiştir.</sup></p>Ramazan TEZCAN
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de Çocuğun Üstün Yararı İlkesinin Kapsamı ve İşlevleri
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/343
<p><em>BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme evrensel bir sözleşme ve sözleşmede tanınan haklar da evrensel haklardır. Çocuğun üstün yararı, çocuğun korunması için başvurulan temel ilkelerden biridir. Çocuğun üstün yararına ilişkin net bir tanımlama yapılmadığı için devletlerin iç hukukları, kültür ve aile yapıları dolayısıyla uygulama farklılıkları meydana gelebilecektir. İlke, uyuşmazlıkların çözümünde bir anahtar görevi görecek ve çatışan menfaatlerin çocuk lehine çözümünde esaslı bir yorum ilkesi ve hukuki temel oluşturacaktır. ÇHS’nin tamamına sirayet eden ilke, hakların bir bütün olarak korunması ve sözleşme hükümlerinin çocuk menfaatine uygun olarak kullanıldığından emin olunması için bir teminat da teşkil eder. Çocuğun üstün yararı ilkesinin tanımlanamıyor olmasının yaratacağı tehlike ile dezavantajların en aza indirilmesi ve sözleşmenin ana felsefesinin korunması adına, kapsamı ve içeriğinin açıklanması zorunluluğu doğmaktadır.</em></p>Ayşegül GÜLHAN
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-248216. ve 17. Yüzyıl Osmanlı Eserlerinde Gemi Adları Üzerine
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/344
<p><em>Türk denizciliği, Hazar ve Karadeniz kıyılarında başlayan denizcilik faaliyetleriyle tarih sahnesine çıkmıştır. Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türkler üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada denize ve denizciliğe olan ilgileri daha da artmıştır. Malazgirt Savaşından sonra kurulan Anadolu Selçuklu Devleti’nin Marmara kıyılarında bir tersane kurup Akdeniz ve Ege’ye açılmasıyla gelişen denizcilik, Osmanlı döneminde altın çağını yaşamıştır. Osmanlı’nın genişleme politikaları, donanma gücü, gemi donanımları ve gelişimi, denizcilik teknolojileri ve ilerleyişi Türklerin denizlerdeki hakimiyetini pekiştirmiştir. XV. ve XVI. yüzyıllar Osmanlı denizciliğin zirvede olduğu dönemlerdir. Fakat XVI. yüzyılın sonlarına doğru duraksama dönemine girdiği görülmektedir. Bu çalışmada XVI. ve XVII. yüzyıl Osmanlı dönemi denizciliğinin Barbaros Hayreddin Paşa Gazavâtnâmesi ve Zeyli, Kitab-ı Bahriye, Lütfi Paşa ve Tevârih-i Âl-i Osman, Mir’âtü’l-Memâlik, Târîh-İ Âl-i Osmân Matrakçı Nasuh, Şikârî Karamannâme, Anonim Tevârîh-i Âl-i Osman, Kemal Paşa-zâde Tevarih-i Âl-i Osman, Evliyâ Çelebi Seyahatnamesi ve Tuhfetü’l-Kibâr fî Esfâri’l-Bihâr adlı eserlerine yansıyan gemi türleri adları tespit edilmiş ve her bir eserden örnek cümleler çalışmaya aktarılmıştır.</em></p>Ümit EVCİ
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Dijital Teknolojilerle Dijital Bağımlılık Arasındaki İlişkinin Boyutları
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/345
<p><em>Gelişen teknolojiyle birlikte bağımlılık kavramının günlük yaşamımızda sıkça kullanılması üzerine bu konuyla ilgili olarak yapılan çalışmaların arttığı bir gerçektir. Özellikle teknoloji bağımlılığı günümüzde birçok insanı ve toplumu olumsuz yönde etkilemektedir. Dijital teknolojilerin ve sosyal ağların bağımlılık yapıcı etkisi mevcuttur. Aşırı ve kontrolsüz teknoloji ve internet kullanımına ilişkin geliştirilen bağımlılık modeli davranışsal bağımlılık olarak kategorize edilmektedir. Dijital çağ olarak adlandırılan güncel dönem içerisinde internet bağımlılığı, dijital bağımlılık ve bunların alt türlerinin insanlarda görülme sıklığı artış göstermiştir. Bu nedenle dijital bağımlılık / teknoloji bağımlılığı kavramları incelenmiş, mevcut sosyal medya ağlarının teknik yapısı ve bireyler üzerindeki tehditleri irdelenmiştir. Bireysel etkilerin yanı sıra mevcut kolektif durum ele alınmış ve sosyalleşme eyleminin yapısal dönüşümü üzerinde durulmuştur. Sonuç olarak, teknolojik aygıtların, sosyal medya ağlarının ve dijital oyunların gelişen tekniklerle güncellenmesi, bu ve benzeri ürünlerin daha bağımlılık yapıcı hale gelmesine neden olduğu belirtilmiştir. Bağımlılık yapıcı etkinin artırılmasında, teknoloji şirketlerinin ve sermaye sahiplerinin kendi çıkarları doğrultusunda etik dışı atılımları bulunmaktadır. Kişilerin dikkat / odak halleri ve karar alma yetilerine yönelik manipülasyonlar söz konusudur.</em></p>Rızacan KÜRTÜNLÜCeyda ILGAZ BÜYÜKBAYKAL
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma: Teorik ve Uygulamalı Bir Karşılaştırma
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/346
<p><em>Bu çalışmanın amacı Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma hususunu teorik ve uyguulama açısından ele almaktır. Sürdürülebilir kalkınma gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılamayı ifade etmektedir. Bu bağlamda küresel ve ulusal birtakım faaliyet ve çalışmalar söz konusudur. Bu kapsamda özellikle Birleşmiş Milletler’in çalışmaları ve yayımladıkları endeksler önem arz etmektedir. Bu çalışma ve faaliyetler kapsamında Türkiye de gerek yasal ve örgütsel düzeyde çalışmalar yaparak gerekse de kısa, orta ve uzun vadeli planlarda sürdürülebilir kalkınma hususuna değinerek faaliyetlerde bulunmuştur. </em><em>Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin kalkınma planlarında sürdürülebilir kalkınma meselesi aranmış ve elde edilen bilgi ve bulgular uygulama olarak değerlendirilebilecek olan BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Endeksi ile karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırma sonucunda teorik çalışmalar ile uygulamanın paralellik arz ettiği saptanmıştır. </em></p>Sadegül DURGUNYeter AVŞAR
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Özel Eğitime Yönelik Halkla İlişkiler Stratejileri: Bilinçlendirme, Destek Ve Entegrasyon
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/347
<p>Özel eğitim, çeşitli zihinsel, fiziksel, duygusal veya gelişimsel engelleri olan bireylerin, kendi potansiyellerini en üst düzeyde kullanabilmelerini sağlamak için ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış eğitim hizmetleridir. Bu eğitim, bireylerin bağımsız yaşam becerilerini geliştirmeyi, sosyal ve duygusal uyumlarını sağlamayı, akademik becerilerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Özel eğitimde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri toplumsal farkındalık eksikliği ve önyargılardır. Özel eğitime dair önyargıların genellikle yanlış bilgilerden, özel gereksinimleri olan bireylerin toplumdan izole edilmesinden veya bu bireylerin toplum içindeki rollerine dair yeterli anlayışın olmamasından kaynaklandığının söylemek yanlış olmayacaktır. Öte yandan halkla ilişkiler, toplumu belirli bir konu hakkında bilgilendirmeyi, bilinçlendirmeyi ve olumlu bir bakış açısı geliştirerek tutum değişikliği sağlamayı amaçlayan stratejik bir iletişim sanatıdır. Bilgilendirme ve farkındalık yaratma işlevleriyle halkla ilişkiler, toplumsal algıyı dönüştürmeyi hedeflerken doğru ve güvenilir bilgiye dayalı olarak bireylerin düşünce dünyasında köklü değişimler yaratmaktadır. Medya, dijital platformlar ve etkinlikler aracılığıyla halkla ilişkiler, yalnızca bilgilendirici bir rehber değil, aynı zamanda önyargıların kırılmasına ve daha kapsayıcı bir anlayışın gelişmesine katkıda bulunan bir köprü görevi görmektedir. Bu noktada halkla ilişkiler, bilgi eksikliğini gidermek, önyargıları değiştirmek, özel eğitim gereksinimi olan bireyleri toplumla kaynaştırmak ve topluma bu bireylerin potansiyellerini göstermek amacıyla pek çok yöntem ve araçtan yararlanarak özel eğitime katkı sağlama potansiyeline sahip bir disiplindir. Bu bağlamda, araştırma özel eğitim öğretmenlerinin halkla ilişkilerin farkındalık yaratmadaki rolüne ilişkin görüşlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, özel eğitim alanında görev yapan 15 öğretmen ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilecek ve elde edilen veriler MAXQDA24 programı ile analiz edilmiştir. Görüşmelerde, öğretmenlerin özel eğitime dair toplumsal algıya, halkla ilişkilerin farkındalık yaratma sürecindeki rolüne ve etkili iletişim stratejilerine ilişkin değerlendirmeleri ele alınmıştır. Araştırmadan elde edilecek bulguların, halkla ilişkiler faaliyetlerinin özel eğitimde farkındalık yaratmada nasıl daha etkili kullanılabileceğine dair stratejik öneriler sunması beklenmektedir.</p>Ümmü Özlem ÇERÇİ
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Ordu İli Kırsal Turizm Potansiyelinin Doğa Temelli Kaynaklar Açısından Değerlendirilmesi
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/348
<p><em>Kırsal turizm kabaca kırsal alanların kaynaklarını kullanarak gerçekleştirilen turizm faaliyetleri olarak tanımlanabilir. Kırsal alanlar bozulmamış doğal dokuları, özgün yerel kültürel değerlere ev sahipliği yapması ve pastoral yaşam tarzıyla çok uzun zamandır turistlerin ilgisini çekmektedir. Şüphesiz henüz insanların bozucu ve yıkıcı etkisine maruz kalmamış bakir doğal güzelliklere sahip olması kırsalın çekiciliklerinin en başında gelmektedir. Bu yönüyle kırsal alanlar doğa temelli turizm etkinlikleri için en uygun alanları teşkil ederler. Buradan hareketle çalışmada Ordu ilinin kırsal turizmine hizmet eden veya edebilecek doğal çekiciliklere odaklanılmıştır. </em><em>Makale, Ordu ilinin fiziki coğrafya özelliklerini merkeze alarak kırsal turizm potansiyelini ortaya koymayı amaçlayan deskriptif bir çalışmadır ve kırsal turizmin sürdürülebilir turizm anlayışındaki önemine vurgu yaparak, Ordu’nun doğal kaynaklarının sağlayacağı fırsatlara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Araştırma, gerçekleştirilen saha çalışmaları kapsamında gezi-gözlem teknikleriyle ve konuya ilişkin detaylı bir literatür incelemesi ile elde edilen veriler üzerinden şekillendirilmiştir. </em><em>Makalede, Ordu’nun sahip olduğu coğrafi çeşitliliğin, doğa temelli kırsal turizm faaliyetleri için elverişli bir zemin sunduğu ayrıntılı bir şekilde tartışılmıştır. İlin sahip olduğu jeolojik ve morfolojik özellikler, iklim ve bitki örtüsü, hidrografik özellikler gibi fiziki coğrafya koşullarının tamamının kırsal turizm açısından zengin ve çok yönlü bir potansiyel oluşturduğu vurgulanmış; bu potansiyelin sürdürülebilirlik yaklaşımıyla değerlendirilmesi halinde hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayabileceği sonucuna varılmıştır. Makale, bu bağlamda yerel yönetimler ve turizm paydaşları için bir rehber niteliği taşımayı hedeflemektedir.</em></p>Bahtiyar AYDIN
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482Sanal Yolculuklar, Gerçek Deneyimler: AR/VR İle Yeni Nesil Turizm Pazarlaması
https://akademikbirikimdergisi.com/index.php/uabd/article/view/349
<p><em>Günümüzde dijitalleşmenin hızla ilerlemesiyle birlikte, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojileri, turizm pazarlamasında önemli bir araç haline gelmiştir. Deneyimsel pazarlama stratejileri kapsamında bu teknolojilerin kullanımı, turistlerin destinasyon seçim süreçlerini, deneyimlerini ve tatmin düzeylerini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışma, AR ve VR teknolojilerinin turizm sektöründeki rolünü inceleyerek, bu teknolojilerin deneyimsel pazarlama ve destinasyon pazarlaması üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir. Güncel veriler ve örnekler ışığında, turizmde dijitalleşmenin giderek arttığı, AR ve VR teknolojileri ile turistlere sunulan sürükleyici ve kişiselleştirilmiş deneyimlerin, müşteri memnuniyetini artırarak pazarlamanın yönünü nasıl değiştirdiği ortaya konulmaktadır. Ayrıca, turizm işletmelerinin bu teknolojileri nasıl entegre ettikleri ve gelecekte bu alanda nasıl yenilikler yapılabileceği üzerine öneriler sunulmaktadır. Çalışma, turizm sektöründe dijitalleşmenin deneyimsel pazarlama ile nasıl birleştiğini ortaya koyarak, hem akademik literatüre hem de sektör uygulamalarına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.</em></p>Esra CİĞERCİ
Telif Hakkı (c) 2025 ULUSLARARASI AKADEMİK BİRİKİM DERGİSİ
2025-03-242025-03-2482